16 Aralık 2012 Pazar

Thomas Kuhn ve Bilim Savaşları

Kuhn, bilimin; nesnelliğin ve hakikatin peşine düşmediğini, kabul gören inanç çerçeveleri içinde problem çözmeye çalışmaktan daha öteye gitmediğini göstermişti.

*
Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yapısı'nda, bilim adamlarının yeni gerçeklerin peşindeki maceraperestler olmadığını; daha ziyade yerleşmiş bir dünya görüşü içinde, bulmaca çözmeye çalışan insanlar olduğunu söylüyordu. [...] Bilimi; akılcı olarak seçilmiş deneysel çerçevelere dayanan ilerici, yavaş yavaş artan bir bilgi birikimi olarak çizen geleneksel tablonun tersine, "normal bilim"i dogmatik bir kurum olarak gösteriyordu.

*
Kuhn, bilimsel araştırmayı, araştırma topluluğuyla onun otoriter geleneği ve çevresi arasındaki karmaşık etkileşimin bir ürünü olarak görüyordu. Araştırma sürecinin hiçbir safhasında bilimsel bilginin yegane kriterleri olan "akıl" ve "mantık" yoktu.[...] Sonuçta Kuhn, bilim adamının kahramanca, açık fikirlilikle ve çıkarı beklemeksizin Gerçek'i aradığı, doğayı ve gerçekliği sorguladığı şeklindeki kabulün altındaki halıyı çekiverdi.

*
[...] Buradaki argüman şudur: Kadınlara bilimde daha adil biçimde yer verilmesi sorunu fiilen çözmeyecektir; bilim, ayrımcı olmaya devam edecektir. Gerçek değişim, sadece bilimin kavramları, yöntemleri ve yorumlarındaki temel bir dönüşümle doğacaktır.

*
Bilim, Ravetz ve Funtowicz'in sözcüklerini kullanacak olursak, "olguların kesin olmadığı, değerlerin tartışmalı, çıkarların büyük, kararlarınsa acil olduğu" post-normal bir döneme girdi.

*
Bilimin doğasındaki belirsizliklerin keşfinden rahatsızlık duymak, hiçbir zaman geri gelmeyecek olan güvenli ve basit bir dünyaya duyulan özlemin işaretidir.

Thomas Kuhn ve Bilim Savaşları, Ziyauddin Serdar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder