18 Haziran 2011 Cumartesi

John Gray, Saman Köpekler

“Modernlik fikrinin bir özelliği de insanlığın geleceğinin daima seküler olacağını kabul etmesidir. Tarihte hiçbir şey bu tuhaf anlayışı desteklememiştir. Sekülerleşme İngiltere, İsveç ve İtalya gibi birkaç Avrupa ülkesinde yaşanmıştır. Amerika’da izine bile rastlanmaz. İslam ülkeleri arasında bir tek Türkiye’nin sağlam temellere dayalı seküler devleti vardır; diğerlerinin çoğunda köktendincilik yükseliştedir. […] 21. yüzyılın modernleşme yanlıları, dar görüşlü umutlarını genel tarihsel yasalarla karıştıran on dokuzuncu yüzyılın Avrupalıları olan Marx’ın ve pozitivistlerin modası geçmiş vurgularıyla konuşurlar.”


“Ateistler seküler bir dünya istediklerini söyler, ama Hristiyanların tanrısının yokluğuyla tarif edilen bir dünya hala Hristiyan dünyası olur. Sekülarizm namus gibidir, inkar ettiğiyle tanımlanan bir koşul. Ateizmin bir geleceği olacaksa, bu ancak Hristiyan dirilişinde olabilir. Öte yandan Hristiyanlık’ın düşüşüyle ateizm de düşüşe geçmiştir.”

“İyi yaşam yalnızca “ahlak” ile pek az ilgili olmakla kalmaz. Ancak “ahlaksızlık” sayesinde büyür. […] Aristotales’in bile gözünden kaçmamış olacak ki, erdemler birbirlerine rakip olabilirler. Katı bir adalet anlayışı sevecenliği yok edebilir. Daha da kötüsü, ‘erdem’in dayanağı ‘kusur’ olabilir; yüreklilik çoğu zaman belli bir vurdumduymazlıkla el ele yürür. Kusur ve erdem söz konusu olduğunda, insanlar tek parça değildir.”

“Nietzsche bağımlı bir din düşünürüydü, Hristiyan inanışına ve değerlerine yönelik ardı arkası kesilmeyen saldırıları onlardan asla sıyrılamadığını ortaya koymaktadır.”

(John Gray, Saman Köpekler).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder