15 Kasım 2012 Perşembe

Fehmi Baykan, Nietzsche'nin Felsefesi

"Yargılar, hayatla ilgili değer yargıları lehte veya alehte olsun, son tahlilde asla doğru olamaz: sadece semptom olarak değerleri vardır, sadece semptom olarak göz önünde tutulur, kendi başlarına ise bu yargılar budalalıktır."

"Sabahın erken saatinde, gün doğarken, her şey tazeyken, kişinin, gücünün doruğundayken kitap okuması sakatlıktır!" (Ecce Homo)

"Bazı tür insanlar çeşitli sebepler yüzünden evcilleştirmenin etkisinden kurtulurlar. "Moral deyişle, kötü, ahlaksız ya da vahşi denilen bu tipler Nietzsche'ye göre 'bir anlamda tabiata dönüş', 'iyileşme', 'kültürden tedavi olma'dır."" (Güç İstenci)

Nietzsche [dejenere dediği, yozlaşmış ve sürü olarak adlandırdığı] bu insanlara şöyle adlar vermiştir: köle, ahlaklı insan, iyi insan, dindar insan, son insan, öte-dünyacıl, ayak takımı, lüzumsuz, örümcek vb.

"İnanın bana: varoluştan en yüce bereketi ve neşeyi hasad etmenin sırrı, tehlikeli yaşamaktır. Şehirlerinizi Vezüv'ün eteklerine kurun. Gemilerinizi bilinmedik denizlere salın! Kendinizle ve akrabalarınızla savaş içinde yaşayın! Eğer hükümdar ve sahip olamayacaksınız, hırsız olun, fatih olun: ey bilgi peşinde olanlar!" (Şen Bilim)

Fehmi Baykan, Nietzsche'nin Felsefesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder