28 Mayıs 2013 Salı

John Steinbeck, Ay Battı

- Biz tutsak düşmüş bir halkız teğmen, dedi. Yiyeceğimizi aldınız elimizden. Açım. Eğer beni beslersiniz sizi daha çok severim.

- Ne demek istiyorsunuz?

- Sizi iğrendiriyor muyum teğmen? Belki buna çabalıyorum. Fiyatım iki sosistir.

- Böyle konuşamazsınız!

- Sizin ülkenin kızlarına ne oldu teğmen, son savaştan sonra? Bir erkek, bir yumurta ya da bir dilim ekmek karşılığında kızlarınızdan istediğini seçebiliyordu. Beni bedavaya götürmek mi istiyorsunuz teğmen? Yoksa fiyat çok mu yüksek geldi?

- Beni bir an için aldattınız. Ama siz de benden tiksiniyorsunuz öyle değil mi? Belki benden nefret etmezsiniz diye düşünmüştüm.

- Hayır sizden nefret etmiyorum, dedi kadın. Açım ve… nefret ediyorum sizden!

- Neye gereksiniminiz varsa veririm size, ama…

Kadın sözünü kesti:

- Başka bir ad vermek istiyorsunuz buna, öyle değil mi? Orospu densin istemiyorsunuz. Derdiniz bu mu?

- Derdimin ne olduğunu bilmiyorum, öylesine nefret dolu ki sözleriniz.

Molly kahkahayla güldü:

- Aç olmak hoş değil, dedi. İki tane sosis, iki tane güzel, tombul sosis dünyadaki en değerli şey olabilir.

John Steinbeck, Ay Battı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder