29 Eylül 2011 Perşembe

Milan Kundera- Kimlik'ten...

"[...] düşmanlarımız görülmez ve anonim nitelikte. Yönetmelikler, yasalar. Birileri senin pencerenin önüne havaalanı yapmaya karar verirse ya da seni kapının önüne koyarsa, dostun olan biri senin için ne yapabilir? Sana ancak, yine görülmez ve anonim olan biri yardım edebilir, örneğin toplumsal yardımlaşma örgütü, tüketiciyi koruma örgütü, avukatlar barosu. Dostluk artık elle tutulur kanıtarla ölçülebilir bir şey değil. Savaş alanında yaralanmış dostu arama ya da kılıcını çekip onu haydutlara karşı koruma fırsatı hiç çıkmıyor. Yaşamlarımızın içinden, büyük tehlikelerle karşı karşıya kalmadan, buna karşın dostlukları da yaşamadan geçip gidiyoruz."


"Bugün can sıkıntısının miktarı [...] eskiden olduğundan daha fazla. Eskiden yapılan meslekler, hiç olmazsa birçoğu, insanın o meslğe karşı kişisel bir tutkusu yoksa, akla bile gelmeyen mesleklerdi: topraklarına aşık köylüler; güzel masalların büyülü yaratıcısı dedem; köydeki insanların tümünün ayak ölçüerini ezbere bilen ayakkabıcılar; ormancılar, bahcıvanlar; o dönemlerde askerlerin bile birbirlerini tutkuyla öldürdüklerini düşünüyorum. Yaşamın anlamı insanlar için 'bir soru işareti' değildi, yaşam onlarla birlikteydi, tüm doğallığıyla, ilişkilerinde, tarlalarındaydı. Her meslek kendine özgü düşünce tarzını, kendine özgü varoluş biçimini yaratmıştı. Bir doktor, bir çitfçiden başka şekilde düşünüyordu, bir askerin davranışı bir köy öğretmeninin davranışına benzemiyordu. Oysa bugün hepimiz birbirimizin benzeriyiz; işimize karşı gösterdiğimiz ortak ilgisizlik bizi birbirimize bağlıyor. Bu ilgisizlik bir tutku haline geldi. Çağımızın tek büyük, kolektif tutkusu."

"Giz, en çok paylaşılan, en sıradan olan, en çok tekrarlanan ve herkese özgü olan şeydir: beden ve onun gereksinimleri, hastalıklar, saplantılar, kabızlık örneğin ya da adet günleri. Özel yaşamımıza özgü bu durumları başkalarından utanarak gizlememizin nedeni, bunların son derece "özel" olması değil, tam tersine son derece ortak durumlar olmasıdır."

"Madem ki her şeyin anlamsız oluşu yazgımızdı, bu anlamsızlığı bir safra gibi taşımamak, onun zevkini çıkarmayı bilmek gerekirdi."

(Milan Kundera, Kimlik'ten...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder