*
Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yapısı'nda, bilim adamlarının yeni gerçeklerin peşindeki maceraperestler olmadığını; daha ziyade yerleşmiş bir dünya görüşü içinde, bulmaca çözmeye çalışan insanlar olduğunu söylüyordu. [...] Bilimi; akılcı olarak seçilmiş deneysel çerçevelere dayanan ilerici, yavaş yavaş artan bir bilgi birikimi olarak çizen geleneksel tablonun tersine, "normal bilim"i dogmatik bir kurum olarak gösteriyordu.
Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yapısı'nda, bilim adamlarının yeni gerçeklerin peşindeki maceraperestler olmadığını; daha ziyade yerleşmiş bir dünya görüşü içinde, bulmaca çözmeye çalışan insanlar olduğunu söylüyordu. [...] Bilimi; akılcı olarak seçilmiş deneysel çerçevelere dayanan ilerici, yavaş yavaş artan bir bilgi birikimi olarak çizen geleneksel tablonun tersine, "normal bilim"i dogmatik bir kurum olarak gösteriyordu.
*
Kuhn, bilimsel araştırmayı, araştırma topluluğuyla onun otoriter geleneği ve çevresi arasındaki karmaşık etkileşimin bir ürünü olarak görüyordu. Araştırma sürecinin hiçbir safhasında bilimsel bilginin yegane kriterleri olan "akıl" ve "mantık" yoktu.[...] Sonuçta Kuhn, bilim adamının kahramanca, açık fikirlilikle ve çıkarı beklemeksizin Gerçek'i aradığı, doğayı ve gerçekliği sorguladığı şeklindeki kabulün altındaki halıyı çekiverdi.
Kuhn, bilimsel araştırmayı, araştırma topluluğuyla onun otoriter geleneği ve çevresi arasındaki karmaşık etkileşimin bir ürünü olarak görüyordu. Araştırma sürecinin hiçbir safhasında bilimsel bilginin yegane kriterleri olan "akıl" ve "mantık" yoktu.[...] Sonuçta Kuhn, bilim adamının kahramanca, açık fikirlilikle ve çıkarı beklemeksizin Gerçek'i aradığı, doğayı ve gerçekliği sorguladığı şeklindeki kabulün altındaki halıyı çekiverdi.
*
[...] Buradaki argüman şudur: Kadınlara bilimde daha adil biçimde yer verilmesi sorunu fiilen çözmeyecektir; bilim, ayrımcı olmaya devam edecektir. Gerçek değişim, sadece bilimin kavramları, yöntemleri ve yorumlarındaki temel bir dönüşümle doğacaktır.
[...] Buradaki argüman şudur: Kadınlara bilimde daha adil biçimde yer verilmesi sorunu fiilen çözmeyecektir; bilim, ayrımcı olmaya devam edecektir. Gerçek değişim, sadece bilimin kavramları, yöntemleri ve yorumlarındaki temel bir dönüşümle doğacaktır.
*
Bilim, Ravetz ve Funtowicz'in sözcüklerini kullanacak olursak, "olguların kesin olmadığı, değerlerin tartışmalı, çıkarların büyük, kararlarınsa acil olduğu" post-normal bir döneme girdi.
Bilim, Ravetz ve Funtowicz'in sözcüklerini kullanacak olursak, "olguların kesin olmadığı, değerlerin tartışmalı, çıkarların büyük, kararlarınsa acil olduğu" post-normal bir döneme girdi.
*
Bilimin doğasındaki belirsizliklerin keşfinden rahatsızlık duymak, hiçbir zaman geri gelmeyecek olan güvenli ve basit bir dünyaya duyulan özlemin işaretidir.
Bilimin doğasındaki belirsizliklerin keşfinden rahatsızlık duymak, hiçbir zaman geri gelmeyecek olan güvenli ve basit bir dünyaya duyulan özlemin işaretidir.
Thomas Kuhn ve Bilim Savaşları, Ziyauddin Serdar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder